2015 senesinin Mart ayında Japonya için bilet alırken Rus Havayolları firması Aeroflot‘tan Moskova aktarmalı olarak Japonya’ya bilet almıştım. Akşam 21:30 uçağı ile İstanbul’dan ayrılıp gece 02:00 civarı Moskova Shermetyavo Havalimanı’na inmiştik. O zamanlar Rusya, Türk vatandaşlarından vize istemediği için rahat bir şekilde pasaport kontrolünden geçtiğimi hatırlıyorum fakat son yaşanan politik olaylar nedeniyle artık malesef Rusya da Türk Vatandaşları’ndan vize isteyen ülkeler arasına katıldı. Havalimanının içi gece geç saat olduğu için oldukça sakin ve pek kimse yoktu. O gece otelde kaldıktan sonra sabah Moskovada Kızıl Meydan ve çevresini gezmek için şehir merkezine doğru yola çıktık, akşam 20:00 uçağına kadar vaktimiz vardı.

Gitmeden önce Moskova hakkında internette araştırma yaparken şu siteye denk gelmiştim her gün ücretsiz rehberlik hizmeti veren bir oluşum, tabi ücretli olarak da hizmet veriyorlar. Saati denk gelmediği için biz katılmadık ancak isteyenler buraya bilgilerini verip ücretsiz tura katılabilirler. Bir de malesef belirtmek isterim; 2015 Japonya ve Moskova gezilerim sırasında çektiğim resimlerin hepsi laptop sabit diskimin bozulması nedeniyle buhar olduğu için elimde pek resim kalmadı. Bu yazıya eklediğim resimleri de daha önceden Facebook hesabımda paylaştığım resimlerden aldım.

Moskova Kızıl Meydan Hakkında

Kizil Meydan giris kapisi - Moskova
Kizil Meydan giris kapisi onunde

Otelden şehir merkezine kadar metro ile geldikten sonra Kızıl Meydan’ın girişine kadar yürüyüp içeri girdik. Kızıl Meydan UNESCO Dünya Mirasları Listesi‘nde yer almakta, meydana giriş için herhangi bir ücret alınmıyor ancak içerideki bazı binalara giriş için bilet almak gerekiyor. Bazı yerlerde; komünizmin rengi ya da meydandaki binaların renklerinin kırmızı olmasından dolayı Kızıl Meydan (Red Square) denildiği rivayet edilmekte diye belirtiliyor fakat bu kaynağa göre bunların doğruluk payı yok. Meydan’ın adı Rusça’da eskiden güzel anlamına gelen ‘Krasnyi‘ kelimesinden gelmekteymiş fakat ‘Krasnyi kelimesinin anlamı değişerek zamanla ‘kızıl, kırmızı anlamına’ gelmiş. Adı esasında ‘güzel meydan‘ iken günümüzde ‘Kızıl Meydan‘ a dönüşüvermiş yani. Bildiğiniz üzere de içindeki birçok tarihi binalar, Lenin’in Anıt Mezarı ve bilhassa estetik görünümlü Aziz Vasil Katedrali gibi yapılar nedeniyle Moskova’yı ziyaret eden her turistin muhakkak gezdiği bir meydan Kızıl Meydan. Meydan’a giriş kapısından girdikten sonra hemen sağınızda kırmızı tuğlalı yapısıyla Devlet Tarih Müzesi yer alıyor ve onun karşısında da küçük bir katedral olan Kazan Katedrali bulunmakta.

Devlet Tarih Muzesi - Moskova Kizil Meydan
Devlet Tarih Muzesi – Kizil Meydan

1872 yılında açılan Devlet Tarih Müzesi‘ne giriş için girişte bilet almanız gerekiyor, bina oldukça büyük içinde bir çok tarihi eşyalar sergilenmekteydi alt katında da güzel bir hediyelik eşya mağazası bulunmakta.

Devlet Tarih Muzesi - Moskova Kizil Meydan
Devlet Tarih Muzesi nin diger taraftan gorunusu

Kazan Katedrali`nin hikayesi de enterasan. Tarihi kayıtlara göre 1600’lü yılların başında o zamanki Rus Prensi tarafından ahşap bir kilise yaptırılmış fakat 1632 yılında yangıın sonucu kilise yıkılmış ve 1636 yılında yerine tuğladan bir kilise tekrar inşa edilmiş. Daha sonra yıllar boyunca eklemekler ve düzenlemeler yapılmış ve kilise orjinal formundan uzaklaşmış. 1936 yılında Sovyetler Birliği dönemine gelindiğinde Stalin, Kızıl Meydanı’n kiliselerden temizlenmesi için emir verince meydandaki Kazan Katedrali yıkılmış ve yerine ofis binaları dikilmiş. Sovyetler Birliği’nin yıkılmasının ardından 1993 yılında Kazan Katedrali tekrar inşa edilerek hizmete açılmış.

Kazan Katedrali - Moskova Kizil Meydan
Kazan Katedrali – Moskova Kizil Meydan

Devlet Tarih Müzesi’nin hizasında ilerleyince sağınızda Lenin’in Anıt Mezarı’nın olduğu bina yer alıyor. İçeride cam bir lahitin içerisinde Lenin’in cansız bedeni sergileniyor, belirli dönemlerde lahitten çıkarılıp tekrar mumyalanıyor. İçeri girip bir fatiha okumayı çok istemiştim fakat biz gittiğimizde içeride çalışma olduğu gerekçesiyle ziyarete kapalıydı.

Lenin Anit Mezari - Moskova Kizil Meydani
Lenin Anit Mezari – Moskova Kizil Meydani

Komünist Lider Vladimir Lenin‘in mozolesi’nin tam karşısında da biraz ironik bir şekilde kapitalizmin birçok lüks, kokoş markalarını da içinde barındıran GUM alışveriş merkezi yer alıyor. İlk yapımı 1893 yılına dayanan alışveriş merkezinin içerisi çok büyük ve geniş, Kızıl Meydan’da gezmeyi tamamladıktan sonra çıkmadan evvel Moskova’nın o rüzgarlı ve soğuk havasından kaçmak için içeri girip biraz dolaşmıştık.

GUM Alisveris Merkezi ici - Moskova Kizil Meydan
GUM Alisveris Merkezi ici
Gum Alisveris Merkezi ici - Moskova Kizil Meydani
Gum Alisveris Merkezi ici

Kızıl Meydan’ın sonuna doğru ortada hem Kızıl Meydan’ın hem Moskova’nın ikonik yapılarından Aziz Vasil Katedrali‘ni görüyorsunuz. Katedral gerçekten çok güzel bir görünüme, mimariye sahip insan bakınca zevk alıyor. Ama yaklaşınca sanki resimlere bakınca alıgıladığımdan biraz daha küçükmüş gibi düşündüm. İçeriye giriş için yine bilet almak gerekiyor o da 350 ruble.

Aziz Vasilis Katedrali - Moskova Kizil Meydani
Aziz Vasilis Katedrali – Moskova Kizil Meydani

1561 yılında açılan Katedrali yaptıran Rus Çarı Korkunç İvan (4. İvan) söylenene göre katedralin inşası bittikten sonra, başka yerde tekrar böylesine güzel bir yapı inşa etmesin diye İtalyan mimarın gözlerini oydurmuş. Daha önce yukarıda bahsettiğim Stalin’in Kızıl Meydanı kiliselerden temizlemek için verdiği emir sırasında Meydan’ın düzenleme çalışmalarını yürüten Rus Mimar Peter Baranovsky‘nin çabaları sonucu Aziz Vasilis Katedrali yıkımlardan kurtarılmış. Yani aksi durumda bugün Rusya’nın en ikonik sembollerinden birini en fazla siyah beyaz resimlerde görebilecektik.

Kuzma Minin ve Dimitri Pojarski heykeli - Aziz Vasilis Katedrali
Kuzma Minin ve Dimitri Pojarski heykeli – Aziz Vasilis Katedrali

Resimde görülen heykel Aziz Vasili Katedrali’nin hemen önünde yer almakta ve bu iki kişi Poloya ve Litvanya birliklerinin işgali altındaki Moskova’da başlattıkları isyan ile yerel halka öncülük ederek düşman kuvvetleri şehirden temizleyerek Moskova’nın kurtuluşunu sağlamışlar. İsimleri Kuzma Minin ve Dimitri Pojarski olan bu iki kişi Rusların gözünde halk kahramanı olmuş ve 1818 yılında heykelleri yapılmış. 2005 yılında heykellerin bir kopyası da Nijniy Novgorod şehrine dikilmiş. Katedrali’n içini gezdikten sonra Kızıl Meydanı’n dışına çıkıp etraftaki satıcılarda biraz vakit harcadık genel olarak dikkatimi Putin temali ürünler çekmişti. Ruslar’ın tamamı değil büyük bir kısmı Putin’i seviyorlar, üzerinde Putin’in resmi olan bir çok ürün vardı. Aklıma geldi de bizim yerli girişimciler niye bu tarz şeyleri halazır yapmadılar acaba 🙂

Bolsoy Tiyatro Binasi - Moskova
Bolsoy Tiyatro Binasi – Moskova

Kızıl Meydan’dan çıktıktan sonra, Rusya’nın en önemli sanat merkezlerinden biri olan Bolşoy Tiyatrosu‘nun önüne çıktık. Tiyatro 1776 yılında kurulmuş, ilk başlarda özel bir evde gösteriler düzenlerken daha sonraları 1708 yılında yangın nedeniyle yıkılacak olan Petrovka Tiyatrosu’nda çalışmalara devam etmişler. 1708 de yıkılan tiyatro binasının yerine Bolşoy Tiyatro Binası inşa edilip 1825 de açılmış. Daha sonraları bu bina da yangınlara maruz kalmış ve yenileme çalışmalarından geçirilmiş. Binanın ön kısmında yukarıda bir adet quadriga bulunmakta. Burada yazmış olduğum Berlin gezim sırasında gördüğüm Brandenburg Geçidi‘nde de böyle bir quadriga bulunmaktaydı. Bolşoy Tiyatro Binası’nın karşısında da tiyatro binasına bakan dev bir Karl Marx heykeli bulunmaktaydı.

Kızıl Meydanı’n içinde ve etrafta gezindikten sonra Japonya’ya uçak saatini kaçırmamak için yavaş yavaş tekrar havaalanına doğru yola koyulduk. Moskova’dan aklımda kalan anılar ve elimde kalan resimlerden yararlanarak yazabileceklerim bu kadar. İnşallah ileri tarihlerde kısmet olursa St. Petersburg’u da bir görmek istiyorum açıkçası.

CEVAP VER

Lütfen yorumu yazın!
İsminizi yazın