Güney Kore’de Seul gezimizin üçüncü günü için planımızda sabah erkenden Kore’nin Joseon Hanedanlığı döneminde inşa edilen en önemli sarayalarından biri olan Changdeokgung Sarayı’nı gezmek, NANTA gösterisini izlemek, Gangnam’a gece kulübüne gitmek ve geceyi sauna’da geçirmek vardı. Güney Kore’deki ilk iki gün ile ilgili yazımı okumadıysanız buradan okuyabilirsiniz.

Changdeokgung Sarayı ve Gizli Bahçe

changdeokgung sarayi

Changdeokgung Sarayı, Joseon Hanedanlığı’nın üçüncü hükümdarı Kral Taejong tarafından 1405 yılında ikinci kraliyet sarayı olarak inşa edilmiş. Daha önce inşa edilmiş olan Gyeongbokgung Sarayı ana saraydı. 1592 yılındaki Japon istilası sırasında saray komple yıkılmış ve 1610 yılında tekrar inşa edilmiş.

changdeokgung sarayi rehber
Changdeokgung Sarayi

Sarayın arka tarafında, kraliyet ailesi ve saray hanımlarının kullanımı için oluşturulmuş bir de büyük bahçe bulunmakta. Kralın izni olmadan yüksek yetkili görevlilerin dahi girme yetkisi olmadığı için o zamanlar yasak bahçe (forbidden garden) olarak anılmaktaymış fakat bahçenin bugünkü resmi adı Gizli Bahçe (Secret Garden). Bahçenin içerisinde göletler, köşkler, birçoğunun yaşı 300ün üzerinde olan ağaçlar vs bulunmakta. Changdeokgung Sarayı ile beraber Gizli Bahçe 1997 yılında UNESCO Dünya Mirasları Listesi’ne dahil edilmiş.

changdeokgung sarayi gizli bahce
Changdeokgung Sarayi icindeki Gizli Bahce
changdeokgung sarayi gizli bahce
Changdeokgung Sarayi icindeki Gizli Bahce

Changdeokgung Sarayı‘nı gezmek için bilet alırken Gizli Bahçe’yi de gezmek isterseniz ekstradan ayrı bilet almanız gerekiyor. Günün belirli saatlerinde rehberli turlar var ve bilet alarak bu turlardan birine katılabiliyorsunuz, rehber sizi saray binalarının arasında gezdirerek bilgiler veriyor. Binaların hepsinin içine girilemiyor fakat bazı binalarda resim çekilmek için içine girebiliyorsunuz. Saray ziyaretlere genel olarak sabah 9:00’da açılıyor fakat kış ve yaz dönemlerinde saatler değişiklik gösterdiği için ziyaret saatleri ve bilet fiyatları ile ilgili net bilgiyi resmi sitesinden alabilirsiniz.

changdeokgung sarayi changdeokgung sarayi

NANTA Gösterisi ve Gangnam

Changdeokgung Sarayı’ndan çıktıktan sonra, Güney Kore’nin en meşhur performans gösterilerinden NANTA‘yı izlemek üzere MyeongDong’a geçtik. NANTA gösterisinde Kore mutfağına özgü yemekleri mutfak gereçleri ve müzik eşliğinde hafif komedi tarzda biraz yemek israfı da yaparak hazırlıyorlar. Aşağıdaki videodan gösterinin bir bölümünü izleyebilirsiniz.

Nanta’dan sonra tekrar Koreli arkadaşlar ile buluşup önce Han Nehri’nin kenarındaki bir parka gidip Han Nehri Köprüsü manzarası eşliğinde dışarıdan aldığımız yemekler ile akşam vakti ufak bir piknik yaptık ardından Seul’de gece hayatı ve eğlencenin merkezi meşhur Gangnam Style şarkısına konu olan Gangnam‘a doğru gittik.

han nehri
Han Nehri

Zengin mekanı olan Gangnam; barları, alışveriş merkezleri, pahalı restoranlar ve otelleri ile biliniyor aynı zamanda Güney Kore’nin en pahalı emlak fiyatlarına da sahipmiş. Gangnam’ın Korece’deki anlamı ‘nehrin güneyi’ oluyormuş, buradaki nehir Han Nehri tabi. Kyung yanında erkek kardeşini de getirmişti hem benim ile tanıştırmak hem de gece saunaya gidince bana eşlik etmesi için. Sauna maceram da oldukça enterasandı yazının ilerleyen kısımlarında detayları aktaracağım 🙂 Kulübe girerken çantaları ve elbiseleri alıp dolaba kitlediler bir de giriş ücreti aldılar. İçeride kıyamet kopuyordu lakin trance müzik dinleyen birisi olarak çalan müzikler benim için tırttı açıkçası.

gangnam gece kulubu

gangnam gece kulubu
Gangnam’da cilginlar gibi eglenen Koreli gencler 🙂

Gece kulübünde eğlendikten sonra geç saatlerde dışarı çıkıp hep beraber bir saunaya gittik. Koreliler için sauna çok önemli hatta saunaların içinde gece konaklayabiliyorsunuz da. Nana’nın arkadaşları Güney Kore’ye gelmeden önce bize bu fikri vermişlerdi beraber saunada kalalım mı diye.  Biz de Seul’deki son gecemizi saunada geçirip hem daha fazla beraber zaman geçirip muhabbet etmek hem de farklı bir deneyim yaşamış olmak istedik.

Güney Kore’de Saunada Uyumak

guney kore saunada uyumak

Saunaya girdikten sonra Kyung’un erkek kardeşi ve ben erkeklerin soyunma bölümüne doğru gittik. Hiç unutmuyorum uzunca bir koridorun ardından sola dönmüştük ve ben ufak çaplı değil baya bir şok geçirmiştim. Tam önümdeki genç, yaşlı insanların çoğu çırıl çıplaktı diğerleri de üstünü giyiyor ya da çıkarıyordu 🙂 Takım taklavat hepsi bana selam veriyordu, daha önce bundan bahsetmedikleri için hiç beklemediğim bir durum ile karşı karşıya kalmıştım 🙂 Bir süre havlu, çantam falan elimde ‘lan ne ortamlar varmış‘ diyerek öyle etrafı süzüyordum. Daha sonra Kyung’un kardeşi bana bakıp ‘problem yok problem yok soyun‘ dedi ‘senin için yok da benim için sıkıntı biraz kardeş’ dedim içimden gülerek. İlk kültür şokumu geçirdiğim yerdi burası. Daha sonra kaç kere Güney Kore’de saunaya gireceksin Murat soyun gitsin deyip ben de anadan üryan bir şekilde amca ve abilerin arasında yürüyüp saunanın iç kısımlarına doğru ilerledim. İçeride büyük bir havuz, farklı sıcaklıklarda küçük havuzlar, soğuk su havuzu, jakuziler ve buhar odaları bulunmaktaydı. O jakuziler çıplakken ne acaipmiş arkadaş. Dikkat ettim içeride benden başka yabancı yoktu ve buhar odasında yine çıplak vaziyette 🙂 otururken (çırıl çıplakken terleyeceğimi hiç düşünmezdim) amcalardan birisi benimle muhabbete başlamıştı. Nereli olduğumu falan sorup biraz muhabbetten sonra ‘Senin için çok garip olabilir ama bizim için bu durum çok normal merak etme‘ diyerek gülüyordu. Hatta onların da bizim gibi sünnetli olduğunu söyleyince fark ettim ki, orada gördüğüm (malesef gördüm) bütün şeyler gerçekten sünnetliydi. Koreliler de bizim gibi sünnet oluyormuş diye söylenirdi hep, ben bunu yerinde görüp onayladım arkadaşlar yani kesin bilgi yayabilirsiniz. 🙂

Ardından saunanın ortak alanı olan ana salona dönüp, tabi üstümüz giyinik vaziyette, Nana ve diğer arkadaşları ile bir araya geldik. Saunaya girerken herkese aynı renk elbiselerden verdikleri için herkesin üzerinde aynı elbise vardı. Sauna ziyaretçilerinin uyuduğu salon oldukça genişti, klimalar püfür püfür esiyordu ve bazı insanlar şimdiden yerde uzanıp uyumaya başlamışlardı.

guney kore saunada uyumak
Guney Kore saunada uyuyan insanlar

Kimileri masaj koltuklarına uzanarak uyuyor kimileri de altına hiçbirşey sermeden direk yerde uyuyorlardı, içimden ‘sabah uyanınca bütün kemikleri ağrıyacak garibim’ diye düşünüyordum ama muhtemelen zaten alışıklardır. Salonun bir tarafında farklı ısılarda odalar bulunmaktaydı. Her odanın ısısı kapı üzerindeki ekranda yazıyordu sıra ile bütün odalara girmiştik fakat en yüksek 70 derecelik ısıda bir oda vardı içine girer girmez çıkmıştık. Hangi akıllı o sıcakta nasıl oturur bilemiyorum.

guney kore sauna odasi
Sauna odalarindan birinde muhabbet ederken

Bir de buz odası vardı içerisi buz kesiyordu hatta odayı soğutan demirler buz tutmuş vaziyetteydi. En son oraya girip biraz oturmuştuk Kore’nin yaz sıcağında iyi gelmişti 🙂 Bu arada başımdaki havludan yapma başlığa koçbaşı diyorlar. Kore filmlerindeki sauna sahnelerinin olmazsa olmazıymış, saunada bunu yapıp vermiyorlar ama benim başlığı Kyung yapıp vermişti bana.

guney kore sauna buz odasi
ici cok soguk olan buz odasi

Odaların içinde belli süre takıldıktan sonra salonda kendimize yer ayarlayıp uyku matlarımızı alıp yere uzanarak muhabbete devam etmiştik. Bu arada Kyung’un kardeşi de benim gibi askerliğini yeni tamamlamıştı. Güney Kore’de de askerlik görevi her erkek için mecburi fakat onlar da 2 sene yapma zorunluluğu var. İkimizde askerliği yeni tamamlamış olduğumuz için askerlik hakkında konuşmuştuk baya. Hatta Koreli kızlar erkek arkadaşları daha askere gitmemiş ise ciddi bir ilişki yapmıyorlarmış ve askere gitmeden önce ilişkiyi bitiriyorlarmış. İki sene beklenir mi diyorlar 🙂 Saunada uyumanız için yastık falan vermiyorlar altınıza sermeniz için bir mat veriyorlar onun üzerine uzanıp uyuyorsunuz üstünüze örtmek için herhangi bir şey de vermiyorlar ancak zaten hava yeteri kadar sıcak olduğu için çok da gerek duymuyorsunuz. Sabaha kadar üşüdüğümü hissetmeden uyumuştum. Sabah uyandığımızda yine Güney Kore saunalarına has yemek ile kahvaltımızı yaptık. Dışı gibi içi de kahverengi olan haşlanmış yumurta ile kore suşisi vardı ve içecek olarak da pirinçten yaptıkları tatlı bir sıvı vardı.

guney kore saunada kahvalti
Güney Kore saunada kahvalti

Seul’de Son Gün

Sabah kahvaltıyı yapıp saunadan çıktıktan sonra bizim kapalıçarşılara benzeyen Gwangjang Market‘i gezmeye gitttik. İçeriye ilk girince yemek ve sos kokuları etrafınızı sarıyor, etler, sebzeler ve iri iri domuz kafaları ile süslenmiş tezgahlar ile dolu bir pazar yeriydi burası. Biraz dolaştıktan sonra birşeyler atıştırmak için bir lokantaya girdik. İlk defa Kore sakesini de orada denemiştim yemeklerden zaten iştahım olmadığı için pek yiyememiştim fakat kimchi gelince abanmıştım kimchiye.

gwangjang marketi seul
Gwangjang Marketi

Gwangjang Market’i de gezdikten sonra Seul’den, GüneyKore’den ayrılma vakti gelmişti. Hep beraber tekrar İnsadong’a döndükten sonra hotele emanet ettiğimiz bavulları alıp Nana’nın arkadaşları ile vedalaşarak otobüs ile tekrar İncheon Uluslararası Havalimanı’na döndük.

Oldukça dolu, eğlenceli ve farklı deneyimler, güzel anılar bırakan bir gezi olmuştu Seul gezimiz. Benim de ilk yurtdışı tecrübem, yabancı bir kültür ile ilk tanışmam olduğu için hoş bir hatırası var bende. Şuan Yeni Zelanda’da da tanıştığım yeni Koreli arkadaşlarım var ve ileride belki onlarla beraber, inşallah tekrar Kore’ye gidip Seul dışındaki başka şehirleri ve özellikle Jeju Adası’nda kalmayı çok istiyorum. Kısmet bakalım ne zamana.

CEVAP VER

Lütfen yorumu yazın!
İsminizi yazın