Yeni Zelanda‘nın en eski milli parkı olan Tongariro National Park, Palmerston North gezisini de yaptığımız üç günlük yolculuğun ilk durağıydı. Cuma akşamı Auckland’dan ayrılıp gece yarısı Tongariro National Park’ın biraz gerisinde konakladıktan sonra cumartesi sabah erken saatlerde Tongariro National Park’a giriş yapıp yürüyüşümüze başlamıştık. Daha önce Yeni Zelanda’nın Güney Adası’ndaki milli parklardan Aoraki/Mount Cook National Park içerisinde yaptığım gezi ve yürüyüş ile ilgili yazmıştım, buradan okuyabilirsiniz.
Tongariro National Park Hakkında
Yeni Zelanda’nın en eski milli parkı Tongariro National Park 1894 yılında park alanı olarak ilan edilmiş ve 1993 yılında da Unesco’nun Dünya Mirasları Listesi’ne girmiş. Yeni Zelanda’nın yerli halkı Maoriler için dini ve kültürel olarak kutsal olan mekanları içerisinde barındırmakta olduğu için Unesco Dünya Mirasları Listesine kültürel ve doğal varlık olarak kabul edilen ilk yer olmuş. Yeni Zelanda’nın en büyük volkanik dağı ve Kuzey Adası’nın da en yüksek noktasına sahip Ruapehu Dağı, bir diğer aktif volkanik dağ Ngauruhoe Dağı ile Tongariro Dağı da Tongariro National Park (Tongariro Milli Parkı) sınırları içinde yer almakta. Ayrıca Ruapehu Dağı üzerinde Yeni Zelanda’nın en büyük kayak merkezi de bulunmakta. Yeni Zelanda’nın mutlaka gezilmesi gereken ulusal parklarından birisi.
Tongariro National Park içerisinde, Ruapehu Dağı’nın yamacına kurulmuş Whakapapa Kasabası var ve içerisinde konaklamak için hoteller, araba park alanı, cafe, restorant, bar, tuvaletler vs bulunmakta. Ayrıca ziyaretçiler için bilgi merkezi olan Tongariro National Park Ziyaretçi Merkezi ile Tongariro National Park içerisindeki yürüyüş yollarına giriş yapabileceğiniz başlangıç noktaları bu kasaba içerisinde yer almakta. Yürüyüşe başlamadan önce aracınızı buradaki ücretsiz park alanına park edip, ziyretçi bilgi merkezi içerisindeki görevlilerden yürümeyi düşündüğünüz yol hakkında bilgi ve tavsiyeler alabilirsiniz. Hangi yürüyüş yoluna nereden giriş yapacağınızı gösteren haritalar ve kitapçıkları da yola çıkmadan önce buradaki ziyaretçi bilgi merkezinden edinebilirsiniz. Ziyaretçi merkezinin içinde national parkın 3 boyutlu modeli ve park içerisinden getirilmiş bazı volkanik kayaların da sergilendiği küçük bir müze de var bir girip göz atmanızı tavsiye ederim. Bu arada ziyaretçi merkezi Christmas hariç her gün açık.
Yüzüklerin Efendisi ve Tongariro National Park
Yüzüklerin Efendisi filminin çekimlerinin, Yeni Zelanda’nın bir çok farklı noktasında yapıldığını hepimiz biliyoruz. Özellikle iç mekan sahneleri olmak üzere bazı sahneler Wellington’daki stüdyolarda yapılırken bazıları Matamata, Tongario National Park, Upper Hutt, Queenstown, Te Anau, Twizel gibi birbirinden oldukça uzak yerlerde doğal yapıdan faydalanarak açık alanda yapılmış. Tongariro National Park gezime çıkmadan önce araştırma yaparak Yüzüklerin Efendisi’nin buradaki hangi alanlarda çekildiği ile ilgili bilgi topladım.
Tongaririo National Park, Yüzüklerin Efendisi filmindeki Mordor topraklarında geçen sahnelerin çekimleri için kullanılan alanlara sahip. Örneğin Tongariro National Park içerisindeki aktif bir volkanik dağ olan Ngauruhoe Dağı, Yüzüklerin Efendisi hikayesinde Sauron’un Güç Yüzüğü’nün dövülüp yapıldığı ve imha edilebileceği tek yer olan Hüküm Dağı’nın uzak plan çekimleri için kullanılmış. Dağın birebir aynı görüntüsü kullanılmamış tabi bilgisayar üzerinde bazı dijital değişiklikler yapılmış.
Bunun dışında biraz uzaktaki bir diğer aktif volkanik dağ, Ruapehu Dağı da Hüküm Dağı’ndaki yakın plan çekimleri için kullanılmış. Frodo ve Sam Mordor’a giriş yaptıktan sonra Yüzük’ü yok etmek için Hüküm Dağı’na tırmanıyorlardı işte bu sahneler Ruapehu Dağı üzerinde çekilmiş. Ayrıca Ruapehu Dağı’nın eteklerindeki Whakapapa Kasabası’nın bazı yerlerinde de filmin başında gördüğümüz, Gil-galad ve Elrond önderliğindeki elfler ile İsildur önderliğindeki insanların Sauron’a karşı yaptıkları Son İttifak Savaşı’nın çekimleri yapılmış.
Ruapehu Dağı’ndaki bir diğer Yüzüklerin Efendisi çekim noktası ise Emyn Muil sahnelerinin çekildiği yer. İkinci film olan İki Kule’nin başında Frodo ve Sam diğerlerinden ayrılıp Emyn Muil üzerinden Mordor’a doğru ilerlemektedirler. Filmin başında kayalıklardan tırmandıktan sonra ufukta beliren Mordor’a doğru bir süre bakarak konuşurlar. İşte bu sahnenin çekimleri de Tongariro National Park içerisindeki Ruapehu Dağı’nın yükseklerinde yapılmış.
Yüzüklerin Efendisi’nin çekildiği yerlerin birçoğunu gezip filmdeki halleri ile şuanki hallerini fotoğraflayıp oldukça uzun ayrı bir yazı hazırladım. Onu da buradan okuyabilirsiniz. Neyse bu yazının konu olan Tongariro National Park’taki yürüyüşe geri dönüyorum 🙂
Taranaki Falls Track Yürüyüşü
Benim Tongariro National Park içerisinde öncelikli hedefim Ngauruhoe Dağı’nı uzaktan da olsa görüp fotoğraflayabilmek, ardından da Ruapehu Dağı’na tırmanıp yukarıda açıkladığım diğer Yüzüklerin Efendisi çekim yerlerini gezebilmekti. Bu nedenle ziyaretçi merkezinden ayrılmadan evvel görevlilere hangi yürüyüş yolunu seçersem Ngauruhoe Dağı’nı görebileceğimi sordum ve bana bir kaç yürüyüş yolu gösterdiler. Biz de içlerinden ortalama 6 km uzunluğu ve 2 saatlik tamamlama süresi olan Taranaki Falls Track i gözümüze kestirip oradan ayrıldık. Tongariro National Park içerisindeki diğer yürüyüş yolları için burayı okuyabilirsiniz.
Taranaki Falls Track yolu aslında, tamamlaması 3-4 günü bulan ve Whakapapa Kasabası’ndan başlayıp sizi Ruapehu Dağı’nın önünden geçirerek Ngauruhoe Dağı’nın etrafından dolaştırdıktan tekrar Whakapapa Kasabası’na getirip büyük bir daire çizdiren Tongariro Northern Circuit yürüyüş yolunun bir parçası. Adını içindeki Taranaki Şelalesi’nden alan Taranaki Falls Track yolu da sizi şelaleye kadar götürüp başladığınız yerin biraz ötesine çıkartarak daire çizdiriyor. Başlangıç noktaları ziyaretçi merkezinden ayrılıp aşağıya doğru 5 dakika kadar yürüdükten sonra sağ tarafa giden yolun üzerinde yer alıyor. Burada iki tane başlangıç noktası var ikisinin birbiri ile arası 5 dakika kadar. İlk noktadan giriş yaparsanız alt yoldan başlamış oluyorsunuz ve sizi Taranaki Şelalesi’nin önünden geçirerek şelalenin kaynağı olan uçurumun tepesine çıkartıyor ki buradan sonrası da üst yol oluyor ve diğer başlangıç noktasında son buluyor.
Biz yürümeye ilk başlangıç noktasından başladık. Genel olarak yürümesi kolay bir yol çoluk çocukla beraber de yürünebilecek seviyede. Ancak eğer yağmur yağmışsa çamur vs olabilir. İlk başlarda otların arasında açık ve geniş bir çayırda yürüyorsunuz ve tam karşınızda gerçek adı ile Ngauruhoe Dağı ya da nam-ı diğer Hüküm Dağı‘nı görebiliyorsunuz. Ben ilerledikçe dağa biraz daha yaklaşacağımızı düşünüyordum fakat biraz ilerledikten sonra yol bizi ormana soktu ve dağ görüş alanımızdan çıktı.
Ormanın içinde yol bizi bazen yokuş aşağı indirip bazen yukarı doğru tırmandırıyordu, arada nehir üzerinden ve tahta köprülerden geçiyorduk. Bazı gruplarla da karşılaştık, kimileri tamamlaması 8 saati bulan ve bizim yürüdüğümüz rotayı da içine alan bir başka yol olan Tongariro Alpine Crossing için yürümekteydi.
Ormandan çıktıktan sonra ise bir nehirin üzerinden geçerek kayalıklı ve açık bir alanda yüksek bir vadinin kenarında yürümeye devam ediyorsunuz. Bazen yol kenarlarında oturup dinlenebileceğiniz tahtadan banklar oluyor buralarda oturup manzaranın ve temiz havanın tadını çıkarabiliyorsunuz. Biraz daha ilerledikten sonra Yeni Zelanda’nın en güzel şelalelerinden, Taranaki Şelalesi sağ tarafınızda yükselen uçurumdan aşağıya boşalıyor. Şelalenin boşaldığı yerde kendi havuzu da var ve isterseniz yanızda mayo vs getirip şelalenin havuzunda yüzebiliyorsunuz, eğer hava yeterince sıcaksa.
Şelalenin önünden yola devam ettikten sonra yukarıya doğru tırmanarak yürüyüş yolunun üst kısmına yani az evvel sağ tarafınızda yükselen uçurumun üstündeki alana ulaşıyorsunuz. Buradan itibaren etrafınıza baktığınız zaman karşınıza çıkan manzara size çok geniş bir görüş alanı sunuyor, Tongariro National Park’ın manzarasını gözünüzün önüne taşıyarak nefesinizi kesiyor. Burada uçurumun tepesindeki kayalıklarda oturup yanımızda getirdiğimiz çayı manzaraya karşı içerek biraz soluklandık. Yumuşakça esen rüzgarla hava serin, manzara nefes kesiciydi.
Biraz dinlentikten sonra tekrar yola koyulduk, buradan itibaren yine düz bir alanda yürümeye devam ediyorsunuz daha sonra hafif yukarıya tırmanıp yavaş yavaş aşağıya doğru iniş yaparak Ruapehu Dağı’nın patlamalarının kalıntısı olan kurumuş lav atıklarının üzerinden geçiyorsunuz. Ortalama 2 saatin sonunda yolun bitiş noktasına ulaşıyorsunuz, Yeni Zelanda’nın görünmesi gereken şelalerinden Taranaki Şelalesi ve Tongariro National Parkı’n muhteşem manzarası ile kısa vakti olanlar için çok uygun bir yürüyüş yolu olacaktır Taranaki Şelalesi Yolu.
Ruapehu Dağı
Taranaki Falls Track yolunu bitirdikten sonra araca geri dönüp Yüzüklerin Efendisi’ndeki Emyn Muil sahnelerinin çekimlerinin yapıldığı yeri bulmak üzere 2797 metre yüksekliğindeki Maoriler için kutsal olan Ruapehu Dağı’nın tepesine doğru tırmanmaya başladık. Yaklaşık 15 dakika kadar yokuş tırmandıktan sonra kayak merkezinin olduğu yere ulaştık.
Kayak merkezi binasına ulaşmadan aşağıda araçlar için ücretsiz park alanı ve içinde park için yardımcı olan görevliler bulunmakta. Aracı park ettikten sonra yaklaşık 10 dakika kadar yürüyerek asfalt yol kenarından kayak merkezinin bulunduğu yere kadar tırmanmaya devam ettik. Kayak merkezinin cafesi ve hediyelik eşya mağazası falan da var. Kayak merkezi binasının hemen önünden devam ettiğimiz zaman taşlık ve kayalıklardan oluşan sapa yola çıktık.
Buradan itibaren yürümek taşlardan ötürü biraz zorlaşıyor, dümdüz karşıya doğru ilerleyince yolun sonu sarp bir uçurum ve önündeki geniş vadiye çıkıyor. Uçurumun üzerine doğru uzanan kayalıkların üzerine çıkıp resimler çektik, her ne kadar tehlikeli görünse de manzarası harikaydı. Eğer gökyüzü temizse karşıya baktığınız zaman 2291 metre yüksekliğindeki Ngauruhoe Dağı’nı da görebiliyorsunuz. Sağ tarafa doğru yürüdüğümüz zaman büyük kayaların arasında uçurumun eşiğinde bulduk kendimizi tam karşımızda da gökkuşağı bizi selamlamaktaydı.
Bu noktaya ulaştıktan sonra resimdeki sahnenin çekildiği yeri bulmak için arayışa başladım. Kayak merkezinin olduğu alandan buraya gelenler manzaraya karşı resim çekilip geri dönüyorlarken ben deli gibi etrafı geziyordum. Aynı yerlere 2-3 defa geçip bakıyordum fakat aradığım noktayı bulamıyordum, 1 saat civarı dolandıktan sonra muradıma erip Frodo ve Sam’in, İki Kule’nin başındaki tırmanış yaptıkları sahne ve Gollum ile karşılaştıkları sahnelerin çekimlerinin yapıldığı alanı buldum. Esasında kayak merkezinin olduğu yerden yürüyerek 10 dakika belki sürer o noktaya ulaşmak ancak tam olarak neresi olduğunu bilmediğimden etraftaki manzarayı ve resimdeki kayaları gözleyip bulmaya çalıştığım için soğuk havada 1 saatlik bir efor harcamıştım.
Hava da çok soğumuştu, arada bir çiseleyen yağmura sert rüzgar da eşlik ediyordu ki zaten dağın tepesindeydik. Aradığım yeri bulduktan sonra donmadan evvel araca doğru yürüdük ve yolculuğumuzun devamındaki ikinci durağımız olan Palmerston North’a doğru yola koyulduk, ilgili yazımı buradan okuyabilirsiniz. Gezmiş olduğum Yüzüklerin Efendisi serisinin çekildiği yerler ile ilgili yazımı da buradan okuyabilirsiniz.
Tongariro Alpine Crossing Yürüyüş Yolu
Son olarak Tongariro National Park’ın en popüler yürüyüş yolu Tongariro Alpine Crossing (Tongariro Alp Geçidi) ‘den de biraz bahsedip buraya gelecek olanlar için vakitleri varsa tavsiye ettiğimi belirteyim. Aynı zamanda Yeni Zelanda’nın en güzel yürüyüş yolları arasında yer alan Tongariro Alpine Crossing yolu, sizi Ketetahi‘dan başlayarak Tongariro Dağı ile Ngauruhoe Dağı’nın arasından geçirerek volkanik manzaralar eşliğinde Mangatepopo‘ya kadar götürüyor. Yalnız bu bir daire yol olmadığı için yani sizi başladığınız noktaya ya da yakınında bir yere çıkartmadığı için geri dönmek için önceden servis ayarlamanız gerekiyor. İki tarafta da ücretsiz araç park alanı var, örneğin siz aracınızı Ketetahi’de bırakıp Mangatepopo’da yürüyüşünüzü bitirdiğiniz zaman servis sizi alıp tekrar Ketetahi’deki araç park alanına geri getiriyor. Bu arada yolun uzunluğu ortalama 19 km ve tamamlaması 8 saat civarı sürüyor. Öncesinde hava durumunu kontrol etmenizde kesinlikle fayda var, yanınızda da yağmurluk bulundurun çünkü aniden yağmur bastırıp yarı yolda sizi sırıl sıklam hale getirebilir.
Şu an için Tongariro Alpine Crossing yolunu yürümedim ancak 2017 bitmeden havalar biraz daha ısınınca tekrar o tarafa gidip yürümek istiyorum. Tongariro National Park’dan bildireceklerim şimdilik bu kadar bir dahaki ziyaretimde bu yazıyı güncellemek üzere.